İstanbul – Tavakkol Karman Vakfı, bugün (Cumartesi) İstanbul’da Yemenli Araştırmacılar ve Uzmanlar Konferansı’nın açılışını gerçekleştirdi. 11–12 Ekim tarihleri arasında düzenlenen konferans, Yemen’in kalkınma sorunları ve fırsatlarını ele almayı amaçlıyor.
Etkinlikte Yemen’in içinden ve dünya genelinde 15’ten fazla ülkeden gelen araştırmacı ve akademisyenler tarafından sunulan 40’tan fazla bilimsel bildiri yer alıyor. Konferansa, Yemen meseleleriyle ilgilenen ve kalkınma alanında aktif çalışan 200’den fazla katılımcı iştirak etti.
Konferans kapsamında eğitim, sağlık, ekonomi, enerji ve kimlik gibi farklı alanlarda kalkınma perspektifleri tartışılıyor ve Yemen için kapsayıcı bir kalkınma vizyonu oluşturulması hedefleniyor.
Tavakkol Karman Vakfı’nın kurucusu ve Nobel Barış Ödülü sahibi aktivist Tawakkol Karman, açılış konuşmasında dünya genelinden gelen seçkin Yemenli beyinlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, konferansı “Yemen için aklın, bilimin ve umudun buluşması” olarak tanımladı. Karman, “Vatanlar ölmez, halklar yok olmaz. Yemen yeniden yükselecek ve yaralarını saracaktır,” dedi.
Yemen’in dış vesayet olmadan kendi geleceğini inşa edebilecek kapasitede insan gücüne sahip olduğunu vurgulayan Karman, son on yıl boyunca ülke gündeminin savaş ve siyaset tarafından kuşatıldığını; buna karşın ekonomi, kalkınma, eğitim ve sağlık gibi yaşamsal dosyaların göz ardı edildiğini söyledi.
Karman şöyle devam etti: “Bu alanların ertelenmesi devleti geri getirmez, onu daha da uzaklaştırır. Çünkü devlet soyut bir siyasi yapı değildir; o, maaşların ödenmesi, eğitimin sağlanması, sağlığın korunması ve adaletin tesisi gibi hizmetlerin bütünüdür.”
Yemen’in meşru hükümeti ve fiili otoritelere sert eleştiriler yönelten Karman, her iki tarafın da vatandaşlara karşı görevlerini yerine getirmekte başarısız olduğunu belirtti. Bugün Yemen’de yalnızca savaş ekonomisi ve siyasi yolsuzluk gibi alanların geliştiğini dile getirdi.
Karman, “Yemen halkı artık sizin yolsuzluklarınıza ve zorbalığınıza tahammül etmiyor. Kendi kararını geri alma ve enkazın içinden yeniden doğma zamanı geldi,” dedi.
Konuşmasında Yemen’in zayıf veya dışa bağımlı bir ülke olmadığını vurgulayan Karman, ülkenin sahip olduğu doğal ve beşeri zenginliklerin onu bölgenin önde gelen ülkelerinden biri haline getirebileceğini ifade etti. Gerçek servetin insan olduğunu vurgulayarak, Yemenli bireylerin paha biçilmez bir değer taşıdığını söyledi.


Yemen’in geleceği için adalet, ortaklık ve ulusal uzlaşı temelinde yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten Karman, “Eğitimin aklı büyütmediği, sağlığın insan onurunu korumadığı, üretken bir ekonominin açlıkla sadakat arasındaki denklemi bozmadığı hiçbir yerde kurtuluş mümkün değildir,” ifadelerini kullandı.
Bilim ve aklın küçümsenmesinin, radikal ve dogmatik grupların önünü açtığını söyleyen Karman, “Bilgi, özgür bireyi inşa eder ve toplumu cehalet, hurafe ve bölücü projelere karşı bağışık hâle getirir,” dedi.
Konuşmasının sonunda bölgesel meselelere de değinen Karman, Gazze’deki savaşı durdurmaya yönelik ilan edilen ateşkesi memnuniyetle karşıladığını belirterek, bunun “soykırımı sona erdirmeye yönelik ilk adım” olduğunu ifade etti. Karman, “Gerçek bir barış, işgali sona erdirmeden ve Filistin halkına ulusal hakları iade edilmeden mümkün değildir,” diye konuştu.
“İsrail işgali kalıcı olamaz,” diyen Karman, “Halklar ne kadar bedel öderse ödesin, yenilmezler,” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Konferansın ilk gün programında, 26 araştırmacı ve akademisyen tarafından sunulan 22 bilimsel bildiri yer aldı. Konular arasında Yemen’de akademik eğitim, siyasi yaşamın geleceği, kamu sağlığı ve tıbbi altyapı gibi başlıklar; ayrıca ekonomik ve hizmet krizlerinden çıkış yolları yer aldı.
Tavakkol Karman Vakfı, Nobel Barış Ödülü sahibi Tawakkol Abdel-Salam Karman tarafından kurulan uluslararası, bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur. Vakıf; barış inşası ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, toplulukların eğitim, sağlık, altyapı ve ekonomi gibi alanlarda güçlendirilmesi için çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca kadınların ve gençlerin liderlik ve kamusal yaşama katılımını teşvik etmekte, demokrasi, iyi yönetişim ve insan hakları gibi değerlere dayanan bir kalkınma anlayışını savunmaktadır.
